22 Aralık Salı gecesini 23 Aralık Çarşamba gecesine bağlayan gece Mevlid Kandilini idrak etmiş olacağız. Milletimiz ve bütün İslam âlemi bu ve bunun gibi önemli gün ve gecelerimizi heyecanla beklemektedir. Hz Muhammed’in eşsiz örnek ahlâkını özümsemek, O’na duyulan hasreti bir nebze de olsa dindirebilmek için Mevlid Kandilinin gelişi ile gönüller sükûnete erişmiştir.
Yüce Allah, mahlûkata, merhametinin bir tecellisi olarak Hz Muhammed’i son peygamber olarak göndermiştir. “And olsun, Allah, inananlara, kendi içlerinden; onlara ayetlerini okuyan, onları arıtıp temiz yapan, onlara Kitap ve hikmeti öğreten bir peygamber göndermekle büyük bir lütufta bulunmuştur. Oysa onlar, daha önce apaçık bir sapıklık içinde idiler ” (3/164)
Yaratılmışların en şereflisi, hatta yaratılma sebebi olan Hz Peygamber (s.a.v.) dün olduğu gibi bugün de insanlık için en güzel örnek ve modeldi. “O, bizim içimizden bize gelmiştir.” (9/128) Ne var ki, örnek almak için örnek alınacak şeyin doğru anlaşılması gerekir
Onu sevmek ve örnek almak, sünnetinin belirli şekillere hapsedilmesi değil, sünnetinin muhtelif yönleriyle tanınması, insanlığın huzur ve mutluluğu için yaptığı çağrının güncelleştirilmesi gerekmektedir.
O “İman etmedikçe cennete giremezsiniz Birbirinizi sevmedikçe de gerçek manada iman etmiş olamazsınız ” buyurarak sevginin, imanın bir gereği olduğunu ifade etmiştir. Sevgi ve iman toplumsal barışın temel direğidir.
Bu duygu ve düşüncelerle aziz milletimizin, yurtdışındaki millet varlığımızın, gönül coğrafyamızdaki kardeşlerimizin ve tüm İslâm âleminin Mevlid-i Şeriflerini tebrik ediyor; Mevlid-i Nebi’nin, bütün insan yetiştirme mekanizmalarımızı yeniden ele alarak, İslâm’ın hedeflediği insan-ı kâmiller yetişmesine vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum.